Eğer bir gün gidersem buralarda, ebediyete gönüp gidersem, meraklanmayın yalnızlığımı bir dost bilip gideceğim, yalnızlığımı da alacağım yanıma, hatta sizinkileri de...


Geçmişin gölgesinden kurtulup geleceği fonlarla süsleyemez yalnızlar, çünkü acıları vardır, canları çok yanmıştır. Her iki ileri adımda bir tekrar o karanlık günlerine dönmeyi başarmışlardır çünkü.
Bazen bir olay bunu tetikliyorken, bazen bir söz sürükler o günlere yalnızı. 

Konuşamaz o, yazar belki o da ağlayışlarının hıçkırıklarından fırsat bulursa, kalemi kan kağıdı hayatı olur. Yalnız, tek bir çizgide hayatını tekrar kana bulamayı başarır. Hayat yalnızı tekrar aynı noktaya götürmeyi çok iyi bilir. 

Yalnız korkar eski günlerinden, acılarından yaptığı hatalarda, bataklığından korkar. Tekrar oraya batmak istemez. Çırpınır çırpınır ama bataklık bu en tepedeyken birden çırpınışların seni en dibe batırır. Yalnız boğulur. 

Kendi kendine konuşur, en güzel sesinden, iç sesinden, şarkılar söyler, tekrar dibe vurmanın zevkini çıkartır. Ne zevk ama!

Yalnız, yalnızlığından bıkmıştır artık. Biri gelsin kurtarsın ister onu. Yalnızlığını alıp götürsün... 
Ama hiç bir zaman o kadar şanslı olamaz yalnız, en ihtiyacı olduğunda yalnızlığını giderecek bir omuz bulamaz. Hayatında bu şansı bir kere elde edebileceğini düşünüp üzülür, çünkü yalnız, yalnızlığının ilk günü kaybetmiştir yalnızlığını paylaşan eli. O el, en kötü acılarda, en güzel gülüşlerde, hoş sohbetlerde kenetlenmiştir çünkü. Uzaktan bir 'elveda' diyip gittiğinde, yalnız yalnızlığıyla o gün tanışmıştır. Ve bir daha öyle bir el, uzun hayat çizgileri oluşturamamıştır dünyasında.

***

Neymiş bu yalnız diyorsunuz değil mi? Etrafınıza bakın. Bir sürü insan, sayılı dost, bir aile ve sevdiğiniz. Yalnız bunların hepsini kaybetmiş demek değil ki, yalnız, bunlara rağmen omuz bulamamış demektir. Yalnız gözyaşlarını kendisi silen, kanayan dizlerini kendisi saran ve kalbini tutup tek başına uyuyandır. Yalnız, hayatında çok şey biriktirip erken yaşlanan demektir. Yalnız, kalbinin acıdığını sevdiğinin bile hissedemediği kişidir. Yalnız, bir duble rakıyla konuşup, onu konuşturup kendine küfrettirendir. Yalnız, aynı şarkıyı yüz bin kere dinleyip her nakaratında aynı şekilde ağlayandır. Yalnız, doğum gününü artık hatırlamayıp şeytanla dans edendir. Yalnız, kendisi dışında herkesi güldürebilendir. Yalnız bir tek sözle bile kalbi kırılandır. Yalnız, yalnız 
çok seven ama bir türlü unutamayandır. 
Yalnız, yalnızdır.


***

Ve yalnız tüm haklarını yalnızlığa devredendir..

***

TÜM HAKLARIM YALNIZLIĞIMA AİTTİR.

***


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözleriniz çok ses çıkarıyor albayım...

Sorulur karanlık sebebim. Vurulur mülteci kederim... - Ahmet KAYA

Farz et ki yazdıklarımı anlayabildin. Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim? Ya yazamadıklarım?" //Mevlana