İnsanlar daha kötüsü olabilir diye, istemedikleri işlere sarılıp,silinip gidiyor. //Charles Bukowski

İçimde patlamaya hazır bir bomba var ve kurtarılması bir hayli güç. Yaptıklarım, yapmayı düşündüğüm şeyler hiç bir zaman benim olmayacak gibi. Gülücüklerimi hep, zor günlerimi saklamak için kullandım. Ve sanırım tükettim. Yapma gülüşlerimden, gerçek gülüşlerime yer kalmadı. Her şey birbirinin arkasında  habersiz olağanüstü gelişti. Ve bende kimliğimden, benliğimden tek bir iz dahi bırakmadı. Yani diyeceğim o ki içimde yaşama arzusu dolu olan bir genç kızı başarıyla öldürdüm, öldürdüler. 
Bazen gerçekten sevgiye ve sevginin gücüne inandığım zamanlar oldu. Ve evet, bu yaşıma kadar bunu savundum. Sevgi benim için her şeydi. Parasızlıktan, yoksulluktan daha ağır basan şey sevgiydi. 
Ve bünyem, 23 yıllık yaşamı boyunca sevgiyle beslenmiş olan bünyem, bir anda sevgisiz kalınca yani şöyle ki kalbe giden damarların en babasını kesince, hayatına kısa bir ara verdi, bitkisel hayat misali. 
Etrafımda kim var kim yoksa, ailem, dostlarım, sevdiğim ,sorgulamaya başladım. Elde ettiğim sonuç , vücudumda, hayatımda sıkı yönetim ilan edilmişken, beni o beyaz ışıklı yola yaklaştırdı. 
Daha çok kapandım, daha çok dertlendim, daha çok üzüldüm, daha çok yalvardım. Korkunç bir son vardı elbette. Hayatında sahip olduğun kendinden başka hiç bir şey değişmeyecek. Sadece sen onlar istediği sürece silinip gideceksin.
Bir cenazem var, bir yasım var benim. 
Biliyorum ki geçecek, biliyorum ki değişmelerim yaşanan bu ölüm benden bir çok şey alıp götürecek ama yerine de yenisini koyacak. 
Biliyorum ki, o eski iyi yürekli sevgi dolu kızdan eser kalmayacak ve yine biliyorum ki, bütün bir hayatım boyunca savunduğum, uğruna bir çok şey feda ettiğim 'sevgi' yerini, karanlığa, şeytana bıraktığında, hiç bir şey bir daha eskisi gibi olmayacak. 
Ve ne yazık ki, 
yenildim,
sevgisizliğe, sevgiyi savunduğum her güne.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözleriniz çok ses çıkarıyor albayım...

Sorulur karanlık sebebim. Vurulur mülteci kederim... - Ahmet KAYA

Farz et ki yazdıklarımı anlayabildin. Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim? Ya yazamadıklarım?" //Mevlana